Sosyal Güvenlik Ailesi Derneğinden Bildiri
Kuruluş aşamasından itibaren Sosyal Güvenlik Kurumu, uzmanlaşmaya dayalı nitelikli bir personel yapısı ile norm ve standart birliğini sağlamış, ulusal düzeyde örnek alınan sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sisteminin uygulayıcısı olmayı öngörmüştür.
Sosyal Güvenlik Kurumu gibi strateji belirleme, politika geliştirme ve uygulama alanında faaliyet gösteren kurumlar bu işlevleri, alanlarında yetişmiş uzmanları vasıtasıyla yürütmektedir.
Sosyal Güvenlik Uzmanlığı kadrosu, 2001 yılı sonunda Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı bünyesinde sosyal sigorta uzmanı olarak tanımlanan ve 5502 sayılı Kanunun Geçici 2 nci maddesinin beşinci fıkrası ile Sosyal Güvenlik Uzmanlığına dönüştürülen yeni bir kadrodur. Aynı Kanunun 30. maddesinde de Sosyal Güvenlik Uzmanları ve Yardımcılarının göreve atanmaları ve atanacaklarda aranan nitelikler, Müfettişler ve Yardımcıları ile birlikte düzenlenmiştir. Her iki kariyer meslek grubu için göreve alınma ve görevde yükselme bakımından gereken nitelikler aynı olup bu hususlar iki ayrı yönetmelikle düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeler ışığında unutulan ve halen Sosyal Güvenlik Kurumu politikalarının gerçekleştirilmesinde en önemli unsur olan, çalışan personeller ihmal edilmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanları geçmişte çeşitli zamanlarda çıkartılan yönetmeliklerle ve eşit kadroya eşit ücret politikalarıyla ekonomik olarak mağdur edilmiştir. Bu mağduriyet sosyal yaşam standartlarına da yansımıştır. Ülkemizde pek çok kamu görevlisinin mevcut ekonomik ve yaşam standartları geliştirildiği halde Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanlarının gerek tazminat gerekse fazla mesaileri alınarak ekonomik ve sosyal yaşam standartları aşağı çekilmiştir.
Oysa kurumsal yapılandırmaya başlayan pek çok kamu kurumu, personelinin hem eğitimini hem de ekonomik ve sosyal gelişmişlik düzeyini artırmaktadır. Sosyal güvenlik kurumunun paydaşlarından Gelir İdaresi Başkanlığı, Kamu Hastaneleri Birliği ve Sağlık Bakanlığı çalışanları personellerini öncelikle ekonomik olarak rahatlatmak için adım atmaktan geri durmamıştır.
Sosyal Güvenlik Kurumu bürokratlarına açık çağrımızdır. Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanlarının düşürülen bu çıkmazdan kurtulmasının tek bir reçetesi vardır. O da Kurum çalışanlarına SOSYAL GÜVENLİK UZMANLIĞI kadrolarının verilmesidir.
Dolayısıyla 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda teknik olarak tanımı yapılan Sosyal Güvenlik Uzmanlığı kadrolarına açıktan personel takviyesinin yanında; bu kadrolara kurum içerisinden personel alımlarının önü açılmalıdır. Sosyal Güvenlik Uzmanlığı kadrolarına kurum içerisinden alınacak personelin; kurumun sürdürülebilir istikrarına olumlu katkı sağlayacaktır.
Devletlerin en temel görevleri vatandaşlarına yönelik olarak uzun vadede Sosyal Güvenik uygulamalarının ömür boyu sürdürülebilirliği için standart birliğini sağlamaya yönelik inceleme ve araştırma yapmak, kurumsal stratejinin planlanmasına ve güncelleştirilmesine yönelik çalışmalar yapmak ve uygulamak, kısa vadede icra işlemlerini, emeklilik işlemlerini, sigortalı tescil işlemlerini, geçici iş göremezlik ödeme işlemlerini, iş kazası ön inceleme işlemlerini, sağlık aktivasyon işlemlerini, genel sağlık sigortası işlemlerini yapmak iken; ülkemizin Uluslararası verilere göre açıklanmış kişi başına düşen milli gelirin ancak %65’i oranında bir gelire sahip Sosyal Güvenlik Kurumu çalışanı düşünülemez. Bir kere; kamu görevlisi olup, üstüne üstlük Sosyal Güvenlik Kurumu personellerinin ülkenin açıklanan milli gelirinin altında ücret alması sosyal olarak sürdürülebilir bir yaşam standardının ürünü değildir.
Bu nedenle; teknik ve hukuki olarak uzmanlık kadrosu şartlarına haiz tüm personelin, Unvan ayrımı yapılmaksızın açılacak sınavlarla, mevzuatlarla alt yapısı hazırlanmış olan, Sosyal Güvenlik Uzmanlığı kadrosunun geçirilmesi sağlanmalıdır.
Kamuoyuna duyurulur.